bugün
yenile
    1. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yeri geldiğinde "bu herife delikli fıçı nöbeti tutturmak lazım..." demeyi seviyorum. ve fakat bunu her dediğimde duyan/okuyan hemen hemen herkes kast ettiğim şeyi anlamıyor. bu sözlükte de başıma gelmişti bu. özelden açıklamasını yapmamı isteyenler olmuştu. aynı açıklamayı artık yapmamak için bu başlığı açıyorum, gelecek seferlerde direkt başlığa yönlendiririm soranları xd t: seyircili seyir defteri oyununda dönen muhabbet. aylardır kıyıdan uzak kalan libidosu yüksek mürettebatın niyeti bozmuş kurnaz çavuşu.. çavuş ve ekibi mürettebata son katılan çömezi kafaya almaya çalışırlar. çavuş çömeze der ki; bak yavrum, bu gemicilikte bir kuraldır. herkes sırasıyla delikli fıçı nöbetini tutar. çömez sorar; nedir efendim bu nöbet? çavuş der ki; o gece her kimin sırasıyla soyunur, dibi delik olan fıçıya oturur, götünü fıçının deliğine dayar. böylelikle tüm mürettebat içeride kim olduğunu bilmeden işini görür... çömez her ne kadar süzme salak olsa da kaptana kadar çıkıp "efendim yoksam tüm denüzcüler ibne midur?" diye sorarak götü kurtarır. kaptan çavuştan hesap sorar, çavuş sadece şaka yaptıklarını söyler.. (kaptan'ın keyfi gıcır tabii, her limanda kamarasına doldurur hayat kadınlarını.) kaptan dediğim; ferhan şensoy, çömez dediğim pardon'un aydın'ı olan ali çatalbaş, çavuş da levent ünsal. bu meseleyi de çözdüğümüze göre ben kaçar, nöbet bekler..